Kanatsız bir melek ne işe yarar?
Kıyamet melekleri yeryüzüne inip tüm dünyayı yakıp yıktığından bu yana altı hafta geçti. Gündüzleri sokak çeteleri hüküm sürüyor, geceleri korkunun ta kendisi.
Bir gün savaşçı melekler küçük bir kızı kaçırdılar, tekerlekli sandalyeye mahkum, aç biilaç halde, ufacık bir kızı. Kızın ablası, Penryn, kardeşini kurtarmak için elinden geleni ardına koymayacak. Buna, aslında düşmanı olan bir melekle bir anlaşma yapmak dahil olsa bile.
Raffe, kanatları kesilmiş, gücünü yitirmiş bir melek. Binlerce yıl savaştıktan sonra şimdi hayatı, gencecik bir kızın ellerinde. Penryn ve Raffe, korkunun ve tuhaf yaratıkların hüküm sürdüğü bir dünyada bir başlarınalar, hayatta kalmak için de birbirlerine ihtiyaçları var.
Her şeye rağmen sağ kalıp düşman meleklerin inine gitmeliler. Penryn burada kardeşini bulmayı umut ediyor. Raffe ise binlerce yıllık düşmanlarına karşı tek başına savaşıp kanatlarını ve eski gücünü yeniden kazanmayı.
Yoruma başlamadan önce şunu demek istiyorum yazara; tadı damağımda kaldı!! İkiliyi çok çok daha fazla okuma imkanım olmasını isterdim.
3 kitap ortalama 300 sayfa bana kesinlikle yetmedi.
Seri uzun zamandır raflarımda yer alıyordu ancak bir türlü elim gitmemişti. Geçen hafta kitaplık düzenleme işimi bitirdikten sonra birden düşmüş melekler ile ilgili bir kitap okuma hevesi geldi.
Dayanamadım bu seriyi elime aldım.
İyiki diyorum.. Keyifle okudum.
Penryn, meleklerin tam ortasına düşen insan kızımız. Yaşadıkları binayı terk etmek zamanı geldiği bir gece meleklerin kavgası tam anlamıyla kucağına düşer. Ve bunun sonucunda düşen meleğe yardım ettiği için kız kardeşi kaçırılır.
Raffe, 1e 5 savaşan baş meleğimiz. Bu kavga sonucunda kanatlarını yitirir.
Ve insan kızımız ile meleğin ortak bir amacı vardır. Yolları birlikte kesişir.
Çok detay vermeye gerek yok konusu bunun etrafında şekilleniyor.
Benim kitapta özellikle beğendiğim bir diğer nokta ise iki ana karakterin ilişkilerinin gelişiminin seyri. Yani birkaç günlük yolculuklarının ardından feryat figan aşkından yanıyorum durumu yok :D
Yazar ikili arasında duygu gelişimini ilmek ilmek işlemiş. İlk kitaptan son kitabın son cümlesine kadar..
Penryn, kesinlikle çok çok sevdiğim bir baş kadın karakter oldu. Sevdiklerine sonuna kadar sağdık, korkusunu amaçlarına gölge düşürmeyecek şekilde geriye itebilen, sağlam bir karakter.
İlk kitabın başlarındayken kahretsin ki goodreads'e bakmak gibi bir salaklık yaptım. Ve ilk kitabın sonu ile ikinci kitabın %80'ini içerek çok berbat bir spoilerin olduğu bir cümleye denk geldim.
O yüzden ilk kitap normalden biraz daha uzun sürdü elimde. Ardından su gibi aktı gitti.
Bu melekler bildiğimiz meleklerden çok farklı, savaşçı, kıyamet meraklısı melekler.
Unutmadan Penryn'in annesi efsaneydi :D İlk kitapta şahsen bu kadın manyak tüm sorumluluğu büyük kızına yüklüyor diye düşünürken beni ters köşe yaptı serinin ilerleyen sayfalarında.
Çürük yumurta olayını asla unutmayacağım :D
Ve iyiki seriyi tamamladıktan sonra okumuşum. Normalde dex ilk kitabı 2012 yılında yayınlamış. Diğer kitapların yayınlanma süreleri ise iki sene aralıklı. Şans bu ya tüm kitaplarını farklı dönemlerdeki kitap fuarlarında 5 lira standında tamamlamıştım. :D
Uzun lafın kısasııı. Eğer melekler ile ilgili olan kitaplar ilginizi çekiyorsa bence bu seriye bir şans verin.
merhaba hanımefendi, nasılsınız?
YanıtlaSil