Çeviri ve yazım hataları ile katledilmiş bir kitaptan daha herkese merhaba!
Kitap yorumuna bu şekilde bir giriş yapmak benim için de pek keyifli bir şey değil ancak böyle bir giriş yapmadan da kendimi alamadım. Topu topu 336 sayfalık bir kitapta sırf bu nedenlerle çektiğim işkencenin tarifi yok çünkü.. Hele bu sorun her sayfada tekrar tekrar karşınıza çıkıyorsa isyan etmemeniz kaçınılmaz.. Kitabı orjinal dilinde okumadığım için pişman mıyım? Evet, hem de çok..
Gelelim hikayemize. Sayfanın en altında zaten arka kapak yazısını sizlerle paylaşacağım için üstün körü geçeceğim durumu. Genelde yorumu kişiler üzerinde yapmayı daha çok seviyorum.
Lucy, 5 sene önce abisini kaybetmiş. Bu olaydan sonra sadece abisini kaybetmekle kalmamış, anne ve babasını da yitirmiş biri. Babası, abisinin olayından sonra kendini toparlayamadığından inşaat firmasını kaybetmiş ve bu nedenle şimdiki yaşadıkları yere taşınmak zorunda kalmışlar. Vee bir plaj günü karşılaşırlar Jude ile..
Şimdi bence arka kapak insanı biraz yanıltabilir. Sanmayın Lucy, Jude'dan uzak durmak için elinden geleni yapıyor. Alakası bile yok.. İlk buluşmalarının akşamıydı sanırım bunlar direk senden hoşlanıyorum moduna geçmişlerdi :D
Puanım 2,5 ile 3 arasında gidip geliyor. Bunun nedeni -çeviri ve diğer hataları saymazsam- karakterlerin hikayelerine çokta iyi bağlanamamam sanırım. Yani okurken sizlerde de oluyordur sanırım aklınızdan geçirirsiniz 'aslında hikaye fena değil, ama sanki bir şeyler eksik' duygusuna kapılırsınız..
Kitabın sonlarına gelmeden bu kitabı nasıl yorumlarım, nasıl puanlarım diye düşündüğümde aklımda verebileceğim en fazla 2 puan vardı. Ancak sonlarda gelişen olaylarla itiraf etmeliyim yazar beni çok şaşırttı. O zamana kadar serinin diğer kitapları çıksa bile asla yüzüne bakmam diyordum ancak sanırım devam ederim..
Şimdi kitabı size önerir miyim, önermez miyim konusuna gelirsek.. Bilmiyorum eğer benim gibi çeviri ve diğer hatalara sürekli takılıp kalan bir okuyucuysanız sizi çokta memnun etmez kitap. Ama yine de okumak istiyorum diyorsanız da.. O zaman kitabın sahaflara düşmesini, kitap fuarlarını ya da Aspendos'un yapılan 9,90 kampanyalarını takip edin derim. 20 lira vermeyin boşuna.
"Sahip olduğumuz itibarlar gerçekte iz değiliz, onlar sadece insanların olduğumuzu sandığı kişiler. Diğerleri hayatları boyunca özgürlükleri için savaşırken bazılarımız bu tuzağa düşer. Herkesin beni tanımladığı şekilde iğrenç bir sürtük değildim, Jude da geleceği olmayan kötü çocuk değildi. Bize biçilen roller arasındaki fark Jude'un bunu bir hatasına kefaretmiş gibi kabullenmesiydi."
"Hayat gittikçe darmaduman bir hale geliyordu ve bu ben lanetlendiğim için mi böyleydi yoksa hayat doğası gereği böyle bir şey miydi emin değildim. Bunca zamandır bir kişinin bile bir şeyleri değiştirebileceği inancıyla yaşıyordum ama keşfetmiştim ki dünya berbat bir yerdi."
Ve bu da kitabı okurken dinleyebileceğiniz mükemmel şarkı ;)
Arka Kapak:
New York Times çok satanlarındaki "Sana Vuruldum" üçlemesinin bu ilk kitabında, dünya bu neslin Romeo ve Juliet'iyle tanışıyor: Jude Ryder ve Lucy Larson. Southpointe Lisesi Lucy'nin son yılında olmak istediği son yerdi. Ta ki adı, baş belasıyla eşanlamlı hâle gelmiş olan Jude Ryder'la tanışana kadar. Sabıka kaydı bir tezden uzun olan Jude, sakinlerinin dengesiz olduğunun bilindiği yerel yetimhanede kalıyordu ve Lucy'nin sormaya çekinmesine yetecek kadar fazla kadın onun adıyla inlemiş, adını bağırmış ya da lanetlemişti. Lucy ara sıra tuhaf olsa da genelde normal bir şekilde yetiştirilmişti. Gözünü Julliard'a dikmiş bir şekilde bale ayakkabıları ve elbisesini giymek için yaşıyor ve beladan uzak durmak için elinden geleni yapıyordu. Bugüne dek.Geçmişini geleceğinden ayrı tutmak istiyorsa Jude, Lucy'nin uzak durması gereken her şeydi. Ama uzak durmak yapamadığı tek şeydi. Lucy Larson ve Jude Ryder için, aşk, onları parça parça edecek şey olmak üzereydi.
(Tanıtım Bülteninden)
(Tanıtım Bülteninden)
Sanırım kitapta eksik olan iyi bir yazar.:D
YanıtlaSilBak şimdi çok arada kaldım. Orjinal kapağını görüp kitaba tutuldum. Fakat sonra yorumları okuyunca da birçok yerden, hevesim kırıldı. Oysa çok hoş duruyordu orjinal ülkesinde ki kitap kapağı... :))
YanıtlaSil