Kızıl Yükseliş - Pierce Brown | Yorum & Alıntılar

Ben dünyaları ateşe verecek kıvılcımım. Ben zincirleri kıracak çekicim. Ben halkımın ve esaret içinde yaşayan herkesin umuduyum. Çünkü biliyorum ki insan kendini köleleştiren adaletsizlikle özgürleşemez. Gelecekte, renk kodlarına göre sınıflara ayrılmış Toplum'un en alt sınıfını Kızıllar oluşturmaktadır. Diğer bütün Kızıllar gibi Darrow da, Mars'ı yeni nesiller için yaşanılır bir gezegen haline getirdikleri inancıyla günlerini madenlerde çalışarak geçirmektedir. Üstelik bunu severek ve isteyerek yapmakta, kanı ve teriyle çocuklarına daha iyi bir dünya bırakacağına inanmaktadır.

Ancak Kızıllar kandırılmıştır. Darrow, halkının yozlaşmış yönetici sınıfın kölesinden başka bir şey olmadığını keşfettiğinde adalet özlemi ve kaybettiği aşkının anısıyla hırslanır. İnsanlığın yeni nesil Altın hükümdarlarının güç için mücadele ettiği efsanevi Enstitü'ye sızmak için her şeyden vazgeçer. Hayatı ve medeniyetin geleceği pahasına en başarılı ve en vahşi Altınlarla rekabet etmek zorunda kalacak olan Darrow'un düşmanlarını yenmek için artık yapmayacağı şey yoktur… Bu, onlardan birine dönüşmek anlamına gelse bile.

Şimdi bu kitap ile ilgili övgülerimi dizmeye başlasam sonu gelmez o yüzden konusu hakkında sizleri biraz bilgilendirmek istiyorum :)

Kızıl Yükseliş, ölüm ve fedakarlığın, büyük hayallerin ve yıkılan ideallerin toplandığı harika bir kitap öncelikle.

Karakterimiz Darrow bir kızıl. Babası faaliyetleri yüzünden Altınlar tarafından asılmış, evli bir erkek. Bakmayın evli olduğuna Mars'ta hayat o kadar farklı ki.. Daha 17 yaşında oysa.

Ve başına gelen talihsiz olaylar dizisinin sonucunda kendini birden Ares'in oğulları tarafından götürülmüş buluyor. Bulunduğu toplumdan uzağa götürüp farklı bir hayatın resmini gösteriyorlar Darrow'a. Ve Ares'in Oğullarının istediği şey ise Darrow'un Altınların içine sızıp onların yönetimdeki silahı olması. 

Derken Kızıl'ımız bir sürü ameliyatlardan geçerek bir Altın'a dönüştürülüyor.

Dedim ki konusundan bahsedeyim ama mesela size neden Kızıl iken Altın olduğunun altından yatan olayı hafiften çıtlatsam kitabın tüm espirisini kaçırırsınız. Bende bol bol spoiler paylaşmak durumunda kaldığım için de sizden illa laf yerim :D 

İyisi mi ben kitap hakkında neler hissettiğimi yazayım :)

Yazarın kullandığı temalar belki daha önce yazılan kitaplardan çok farklı olmayabilir içinde bol bol politika, savaşlar, kandırmalar, özgürlük, adalet gibi kavramların cisim bulmuş halini görüyoruz. Ama hani yazar kalemini öyle bir konuşturmuş ki.. 

Ben çalıştığım için maalesef eve geldiğim zaman hani toplasanız yarım saat okuya okuya anca bitirebildim. Bir yandan iyi oldu çünkü o kadar müthiş bir kitap ki sindire sindire okudum bu sefer :) Aslında bir yanım deli gibi merakta ettiği için bir an önce sonuca da ulaşmak istedim. Ama son sayfayı çeviripte kitabın kapağını kapattığım zaman hüzünlenmeden edemedim..

Benim için içimde çok farklı duygular uyandıran mükemmel bir serüvendi bu kitap. İnanın hiç bitsin istemedim. 

Kitap ilk çıktığı zaman fiyatı konusunda tepkilerim olmuştu, doğru. Tabi hala aynı düşüncedeyim çok fazla yüksek etiket fiyatı ama işte sonra dedim bu kitap hakediyor. 

Ana karakterimiz Darrow ise, ilk başlarda sizi sinir edebilir. Ki beni az çıldırtmadı ama onun da adım adım kendini geliştirmesi ve istediğine ulaşmasını okumak keyifliydi.

Cassius desen, ilk başta da sevmedim son sayfada da sevmedim nedense :)

Ama bir Sevro var ki... Bayıldım o karaktere :D Umarım ikinci kitapta daha da çok yer alır.

Distopya seven kitap arkadaşlarım, hiç kaçırmayın bu kitabı. Gözünüz kapalı alın, okuyun. Kefilim, inanın hiç pişman olmayacaksınız :)

Not: Şimdi ben bu kitabın ikincisini d&r'da gördüm. Alsam mı ki ne dersiniz? :D :D 

Meydan boyunca bütün klanlar bize katılırken karımı belinden kavradım. Terliyor, gülüyor ve öfkemizi unutmaya çalışıyorduk. Birlikte büyümüştük ve artık yetişkindik. Onun gözlerinde kendi kalbimi görüyordum. Onun nefesinde kendi ruhumu duyuyordum. O benim diyarımdı. O benim akrabamdı. Aşkımdı.

****

"Ölüm söylediğin kadar boş bir şey değil. Asıl boşluk, özgürlük olmadan yaşamaktır, Darrow. Boşluk; korku, kayıp ve ölüm korkusu tarafından zincire vurulmuş halde yaşamaktır. Ben o zincirleri kıralım diyorum. Korku zincirlerini kırarsak, bizi Altınlara, Toplum'a bağlayan zincirleri de kırarız. Bunu hayal edebiliyor musun?"

****

"Pirelerle dolu bir masa olduğunu hayal et," diye açıkladı. "Pireler bilinmeyen yüksekliklere sıçrayıp duruyorlar. Sonra bir adam geliyor ve pirelerin üzerine bir cam kavanoz kapatıyor. Pireler sıçrıyor ama kavanozun dibine çarpınca daha yukarı gidemiyorlar. Bir süre sonra adam kavanozu kaldırıyor ama pireler alıştıklarından daha yükseğe sıçramıyor çünkü tepelerinde hala bir cam tavan olduğunu sanıyorlar." Dumanını üfledi. Gözlerinin de yakmacın kor ucu gibi parladığını görebiliyordum. "Biz yükseğe sıçrayan o pireleriz. Şimdi sana ne kadar yükseğe sıçrayabildiğimizi göstereyim."