ÖNCE
Reena Montero, kendini bildi bileli Sawyer LeGrandea âşıktı. Nefes almak kadar doğal ve zaman gibi sonsuzdu aşkı. Sawyer ise, Reenanın varlığını bile fark etmiyordu. Ya da Reena öyle sanıyordu. Sawyer, hiç umulmadık bir anda umutsuz âşık Reenanın karşısına çıktı ve iki genç, çalkantılı bir ilişkiye başladı. Sawyer, günün birinde yaşadıkları küçük kasabayı, kimseye veda etmeden terk ettiğinde, arkasında yıkılmış -ve hamile- bir kadın bırakacaktı.
SONRA
Aradan neredeyse üç yıl geçmişti. Reenanın hayatında yeni bir aşk vardı artık: Kızı Hannah. Genç kadın, Sawyersız bir yaşama alışmış ve sürprizlerle dolu hayatıyla baş etmenin bir yolunu bulmuştu. Ancak Sawyerın dönüşü de gidişi gibi zamansızdı. Reena hayatında onunla ilgili hiçbir şey istemiyordu. Ama Sawyerın dönmesiyle birlikte içinin kıpır kıpır olmadığını söylerse de yalan söylemiş olurdu. Yaşanan onca hayal kırıklığından sonra, Reena, ilk aşkına yeniden âşık olabilir miydi?
Orjinal Adı: How to Love
Sayfa Sayısı: 342
Goodreads Puanı: 3,79
Benim Puanım: 3-3,5
***
Kitap hakkında yoruma nereden gireceğimi düşünüyorum sayfaya boş boş bakıp.
Ya kitaptaki neredeyse tüm karakterlerin beni nasıl deli ettiğinden bahsedeceğim ya da genç anne Serena'nın yüklendiği sorumluluğu -herkes ona sırtını çevirmişken bile- öveceğim.
Ama bu ikisi de içimden gelmiyor.
O yüzden önce kitap hakkında biraz bilgi vereyim size. Umarım farkında olmadan spoiler vermem..
Kadın karakterimiz Reena, kendini bildi bileli esas adamımız Sawyer'a aşıktır. Ancak ona hiçbir zaman hislerini söyleyemez. Arka planda kalmayı kendisine yakıştıran bir kız karakter maalesef. Ve bir gün sözde en iyi arkadaşı Allie ile Sawyer çıkmaya başlarlar. Öyle böyle değil neredeyse 7 ay. Bu da Reena ve Allie arasındaki iplerin kopmasında başrol oynar.
Sawyer, Reena'den 2 yaş büyük bir karakter. Ne idüğü belirsiz(umarım doğru yazmışımdır:)) her şeyden nefret ediyorum, ailemden nefret ediyorum ayakları ile kafasına estiği gibi takılan bir karakter.
This is a love story. But it’s not what you think. This is not a first kiss, or a first date. This is not love at first sight. This is a boy and a girl falling in messy, unpredictable, thrilling love. This is the complicated route to happiness that follows.
This is real. This is life. This is how to love.
Gelelim görüşlerime -_-
Hastalıklı bir aşk hikayesi bu. Kızın içinden çığlık ata ata söylediklerini yüksek sesle dile getiremediği, çocuğunda kendini gereksiz yere sefil hayatın kollarına attığı bir hikaye.
Bu yazarın ilk kitabıymış o nedenle bunu dikkate alarak yorumlamaya çalışıyorum.
Öncelikle Sawyer karakterini gram sevmedim. Yani istedim inanın, ama yok olmadı..
Reena, aklı başında biriyken kendini böylesine bir düşüncesizliğin göbeğine attığı içinse acayip kızdığım bir karakter oldu.
Bakın bu kitaba başlamadan önce arka kapağını okuduğumda benim aklımda A. L. Jackson'ın Son Pişmanlık gibi bir kitap canlanmıştı. Yani ben o tarz bir şey bekliyordum. Ancak herif kızı bırakıp gittiğinde kız daha 16 yaşında -_- Ve hamile!
Kitabın tarzı da farklıydı. Şöyle ki ben yine önce geçmişte nasıl bir ilişki içinde olduklarını okuyacağımızı ardından da günümüze atlayacağını düşünmüştüm. Ancak yazar bir bölüm 'Önce' bir bölüm 'Sonra' şeklinde yazmış.
Okuduğum tüm kitaplarda kadın karakterlerin her ne zorlukla karşılaşmış olursa olsun, ayakları yere sağlam basan, yaşadıklarından ders çıkarmış ve kendine güvenen biri olmasını isterim.
Ama bu kitapta Reena, özellikle Sawyer geldikten sonra sanki herif onu terk edip gitmemiş gibi, sanki gittiği zaman birkaç haftadan ibaretmiş gibi davranması beni deli etti. Sonra da dedim kendi kendime tamam Gamze, sakin. Yani kızın günümüzdeki yaşı 18. Anne olması onun mantıklı hareket edeceğinin garantisi değil ki dedim..
Bir de Allie şöyle Allie böyle.. Yani bu senin sözde EN iyi arkadaşın. Ama senin Sawyer'a aşık olduğunu bilmesine rağmen herifin kucağına atlıyor. Sonra da hiçbir şey olmamış gibi yok Allie'yi çok özledim falan. Geç arkadaşım bunları. İnandırıcılıktan uzaksın!
Şimdi kitabın başlarında bir yaş olayını öğreneceğim kısma geldiğimde ki o bölüm Sonra idi, orada kızın 18 yaşında olduğunu okudum bir gözlerim açıldı. Ben o zaman gelene kadar kızın 18 yaşında falan hamile kalıp şimdiyse 21lerinde falan olduğunu düşünmüştüm ama nerdeee :D
Öyle yani. Kitabı hem sevdim hem de nefret ettim :D
Bu nedenle kesinlikle okuyun diyemem. Ama bir pazar gününüzü bu kitabı bitiripte geçirebilirsiniz, tabi sinir olmayı göze alabildiyseniz ;)
Ve kitapta sevdiğim en çok şeyi eklemeden geçemem. Artemis'in kitap için gösterdiği önem.. Kitabın iç tasarımı çok iyiydi. Ve yanlış hatırlamıyorsam bir tane bile yazım hatalarına rastlamadım. Ya da eksik harflere, ya da kelimelerin yerlerinin değişmesine. O nedenle en büyük teşekkürü hakeden Artemis kesinlikle :)
Okulda bir bahar sabahı, günün sonunda rehberlik servisine gitmem gerektiğini söyleyen bir not aldım. İçimi korku ve endişe kapladı. Daha önce hiç çağrılmamıştım. Farkında olmadan yaptığım bir şey için başımın belada olup olmadığını merak ettim. Belki de iyi niyetli biri lisede yaşadığım zorluğu görüp yardımcı olmak istemişti. "Sosyal yetilerinin olmadığını fark ettik," dediğini canlandırdım gözümde rehberin. Ne kadar dikkatli dinlediğini göstermek için çenesini çıkık suratını yana doğru yatırdığını hayal ettim. "Sürekli camdan dışarıyı seyrediyorsun. Saplantıların var ve beyninin içinde fazla oyalanıyorsun."
"Hadi ya," diye cevap verdim hayalimde. Sırt çamtamı omzuma takıp koridora yönelirken, "Bana bilmediğim bir şeyler söyleyin," diye de ekledim.
Yere eğilmek üzereydim ki Sawyer uzanıp bileğimi tuttu. "Reena." Sesinde aceleci ve umulmadık bir şeyler vardı. Sanki bana bir sır verip sonra da pişman olmuştu. "Neden artık seni etrafta göremiyorum?"
Söylediklerine inanamayarak gözlerimi kırpıştırdım. Kolumu tutmaya devam ediyordu. "Belki de saklanmak konusunda düşündüğünden daha iyiyimdir."
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil